030-2343625
info@iot.nl

Hollanda’ya yeni gelen Türk vatandaşları Uyum Yasası kapsamına alınıyor! Inburgeringsplicht voor nieuwe Turkse immigranten!

Uyum Yasasında yapılan yeni düzenlemeler 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor. Buna göre, Türkiye’den yeni gelen göçmenler de yeniden Zorunlu Uyum Yasası kapsamına alınıyor. 

Hollanda’da çalışmak, aile oluşumu, aile birleşimi ve iltica etmek amacıyla her yıl Türkiye’den 5 bin dolayında kişi buraya geliyor. Zorunlu Uyum Yasasının, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan Ortaklık Konseyi Anlaşmaları uyarınca  Türk vatandaşlarına ek kısıtlama getirilmesi anlamına geldiği gerekçesiyle açılan davalara bakan Hollanda Yüksek Temyiz Mahkemesi, 2011 yılında aldığı kararla, uyum zorunluluğunun Türk vatandaşlarına uygulanamayacağına hükmetmişti. Mahkeme, uyum zorunluluğunun sonradan getirilen bir kısıtlama olmasını kararına gerekçe göstermişti.

 

Ancak 2018 yılında Hollanda İkinci Meclisi büyük çoğunluğun kabul ettiği bir öneriyle, Türklerin yeniden Uyum Yasası kapsamına alınmasını istedi. Öneriyi sunan milletvekillerine göre, Avrupa Adalet Divanı’nın,  2013 yılında aldığı ve ulusal çıkarlara katkı sağlıyorsa sınırlama getirilebilir şeklindeki kararı doğrultusunda Türklere uyum zorunluluğu getirilebilir. Yani ülkeye yeni gelenlerin kısa zamanda topluma uyum sağlaması ulusal çıkarlar kapsamında görülüyor. Avrupa Adalet Divanı daha önce, uyum zorunluluğunun genel bir uygulama olamayacağını ve ülkeye yeni gelenlerin özel durumlarının dikkate alınması gerektiğine hükmetmişti. 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek olan Yeni Uyum Yasasının özünü de bu nokta,  uyum programlarının kişiye özgün olması oluşturuyor.

 

Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu (IOT) olarak, yasa değişikliğinin gündeme geldiği  2019, 2020 ve 2021 yılllarında, Türkleri yeniden zorunlu uyum yasası kapsamına alma girişimlerini, Hollanda Birinci ve İkinci Meclisi ile Danıştay nezdinde, etkili şekilde protesto ettik. Kararı etkileyebilmek amacıyla bazı milletvekileriyle görüşmeler yaptık.

Bu görüşmelerde şu konuları gündeme getirdik;

 

  • İyi Hollandaca öğrenmek çok önemlidir ancak, uyum kurslarına gönüllü katılımı teşvik etmek  daha etkili olacaktır.
  • Yeni yasada yer alan kurs masrafları, uyum sınavını 3 yıl içinde başarı ile tamamlayamayanların yurtdışı edilmesi gibi önlemler içermesi, uyum sağlamaktan çok ülkeye gelişi engelleme kaygısını öne çıkarıyor ve bu da Türkiye ile AB ülkeleri arasında imzalanan ortaklık anlaşmalarına aykırıdır.
  • Uyum zorunluluğunun AB vatandaşları için geçerli olmayıp Türkler için geçerli olması, Ortaklık Anlaşmasının ayrımcılığı engelleyen maddelerine aykırıdır.
  • Hollanda Uyum Yasası, diğer AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok daha ağır koşullar içeriyor.

 

Türklerin yeniden Uyum Yasası kapsamına alınmasını önlemek amacıyla yaptığımız yoğun çalışmaların sonucu biraz hayal kırıklığı oldu. İkinci Meclis nezdindeki girişimlerimize partiler ilgi göstermedi ve hatta bu konudaki görüşlerimizi bile dinlemek istemediler. Bu da Türklerin uyum yasası kapsamına alınmasını engellemenin siyasi açıdan mümkün olmadığı anlamına geliyor. Bu durumda geriye tek bir yol kalıyor. O da hukuki yollardan uyum zorunluluğuna karşı çıkmak. Bu da ancak yeni yasadan bizzat olumsuz etkilenecek mağdurların haklarındaki karara itiraz etmeleriyle mümkün olacaktır. İtiraz ilk aşamada reddedilecek ve bunun üzerine mağdurların temyize başvurmaları gerekecek. 

 

IOT olarak,  haklarındaki karara itiraz ve temyiz sürecinde vatandaşlara destek olmak isteriz. Bu durumda olan mağdurların TR-AB Ortaklık Hukukunu iyi bilen bir avukata başvurmaları önemlidir.

 

Diğer taraftan 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek Yeni Uyum Yasasının, IOT olarak eskiden bizim de yıllarca talep ettiğimiz bazı iyileştirmeler içerdiğini göz ardı etmemek gerekiyor. Uyum sürecinde belediyelerin daha etkin yönlendirici olması, yeni gelen kişinin iyi bir durum analizi, uyum sürecinln hızlandırılması, kişinin durumuna özel uyum planı hazırlanması, kursların daha iyi denetlenmesi, topluma katılımın teşvik edilmesi gibi önlemler yasada yer alan konular arasında bulunuyor.

 

10 yıl önce Uyum Yasasını protesto etmemizin önemli bir nedeni de, uyum zorunluluğunun uzun yıllardır Hollanda’da yaşayanları da kapsamasıydı. 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girecek yeni yasa sadece ülkeye yeni gelenleri kapsıyor. Diğer taraftan bu konuda başlatılacak hukuki süreçlerin uzun yıllar sürebileceğini ve başarı ile sonuçlanma şansının da 10 yıl öncesine göre daha az olduğunu dikkate almak gerekiyor. Avrupa’da bir çok hakim, Türkiye’nin bazı uluslarası anlaşmalara uymadığı görüşüne sahip bu nedenle günümüzde Türkiye’nin çıkarına bir karar alma şansı da eskiye göre daha az görünüyor.

 

Hollanda’ya yerleşmek amacıyle gelenlerin bir an önce Hollandaca öğrenmeleri çok önemlidir. Sadece kendileri için değil aynı zamanda, çocuklarının geleceği için de önemlidir. Bu bağlamda Hollanda’ya yeni gelenler için hızlı ve en daha az masrafla Hollandaca öğrenmek için uyum kursları uygun çözümdür.

 

 

 

 

NEDERLANDS

Inburgeringsplicht voor nieuwe Turkse immigranten!

 

Inburgeringsplicht voor Turken is in strijd met het Associatieverdrag tussen Turkije en de EU!

Vanaf 1 januari wordt een nieuw inburgeringsstelsel van kracht. Dit stelsel heeft voor nieuwe immigranten uit Turkije enkele consequenties. De belangrijkste daarvan is dat de inburgeringsplicht opnieuw van kracht wordt.

Jaarlijks vestigen zich ruim 5.000 Turkse immigranten in Nederland. Dit betreft arbeidsmigranten, gezinherenigers en -vormers en vluchtelingen. In 2011 oordeelde de Centrale Raad van Beroep na een aantal rechtszaken dat de inburgeringsplicht in strijd is met het Associatieverdrag tussen Turkije en de EU. Dit Associatieverdrag bepaalt dat er geen nieuwe beperkingen mogen worden ingevoerd voor Turkse werknemers, zelfstandigen en hun gezinsleden. Omdat de inburgering van later datum is dan het Associatieverdrag, is de inburgeringsplicht onrechtmatig.

 

In een breed gesteunde motie drong de Tweede kamer in 2018 erop aan de inburgeringsplicht voor Turken opnieuw in te voeren. Volgens de Kamer zou dat juridisch mogelijk zijn door een uitspraak uit 2013 van het Europese Hof van Justitie. Krachtens deze uitspraak kan de inburgeringsplicht wel worden opgelegd, wanneer deze een nationaal belang dient. En spoedige integratie wordt gezien als een nationaal belang. Ook heeft het Europese Hof bepaald dat inburgering geen algemene maatregel mag zijn, maar dat deze rekening moet houden met de individuele omstandigheden van inburgeraars. En juist een meer op het individu toegesneden inburgeringsprogramma is de kern van het nieuwe inburgeringsstelsel.

 

In de jaren 2019, 2020 en 2021 heeft het IOT met kracht geprotesteerd tegen de herinvoering van de inburgeringsplicht voor Turken bij de Tweede en de Eerste Kamer en bij de Raad van State. Ook zijn er met een aantal parlementariërs gesprekken gevoerd. Daarbij hebben wij onder meer de volgende argumenten aangevoerd:

 

● Goed Nederlands leren is erg belangrijk, maar er valt veel meer te verwachten van een betere facilitering van vrijwillige inburgering.

 

Door de kosten die immigranten moeten maken, de plicht om binnen drie jaar te slagen en de sanctie van uitzetting voor wie zijn diploma niet op tijd haalt, heeft de inburgeringsplicht meer het karakter van een maatregel die de toegang belemmerd, dan een maatregel die de integratie bevordert. Dus is er strijdigheid met het Associatieverdrag.

 

● Een inburgeringsplicht is in strijd met de non-discriminatiebepaling in het Associatieverdrag, omdat EU-burgers niet en Turken wèl inburgeringsplichtig zijn.

 

● De Nederlandse inburgeringseisen zijn extreem hoog in vergelijking met de ons omringende landen.

 

De resultaten van onze campagne waren teleurstellend. Politieke partijen waren niet bereid  onze argumenten over te nemen, een aantal wilde er niet eens naar luisteren. De conclusie die daaruit moet worden getrokken is, dat er geen mogelijkheden zijn om de inburgeringsplicht langs politieke weg tegen te houden. De enige mogelijkheid is de juridische weg. Om die weg te bewandelen moeten individuele immigranten bezwaar maken tegen de hen opgelegde inburgeringsplicht. Dat bezwaar zal worden afgewezen en daartegen kan men bij de rechtbank beroep aantekenen. Indien mensen willen gaan procederen, zal het IOT hen graag ondersteunen. Het is heel belangrijk om een advocaat in de hand te nemen, die voldoende kennis heeft van het Associatieverdrag!

 

Evenwel is het van belang om het volgende te bedenken. De stelselwijziging die op 1 januari van kracht wordt, bevat tal van verbeteringen, waar door ons en anderen jarenlang voor is gepleit: een regierol voor de gemeenten, brede intake, snel starten, een persoonlijk plan met beter maatwerk, betere controle op aanbieders en bevorderen van participatie.

 

Tien jaar geleden was een belangrijke reden om tegen de inburgeringsplicht te protesteren, dat deze ook gold voor mensen die al lang in Nederland woonden. Dat bezwaar geldt niet voor de inburgeringsplicht die op 1 januari van kracht wordt. Tenslotte moet men bedenken dat de kansen op een succesvolle juridische procedure veel kleiner zijn dan tien jaar geleden. Omdat de Turkse regering in de ogen van veel rechters stelselmatig in strijd handelt met internationale verdragen, is het goed mogelijk dat zij geen uitspraak ten gunste van Turkije wil doen in deze kwestie.

 

Voor wie zich in Nederland wil vestigen, is het van het grootste belang zo snel mogelijk Nederlands te leren. Niet alleen voor henzelf, maar in het bijzonder ook voor hun kinderen. Voor wie inderdaad snel Nederlands wil leren, is het nieuwe inburgeringsstelsel de beste en de goedkoopste weg.

Gerelateerde Artikelen